12 Haziran 2016 Pazar

PAPATYA

Kalbinin güzelliği yüzünün güzelliğini geçtiği için gözlerin yeşermiş,
Baharın en orta yerine...
Şimdi sen uyuyorsun,
Yıldızlar kayıyor bir yandan diğer yana...
Dilek tutuyorum, bin yaprak bir papatya...
Bahar demişken bir baha sanki, düş değil elbet...
Düşlerim üşüyor bu gece,
Garip bir hece...
Başlı başına bir bilmece...
Yüzünün güzelliği kalbini besliyor...
Şimdi sen uyuyorsun ay kararıyor...
Bir kutup yıldızı gösteriyor seni bulmam için yönümü...
Bir yıldız bin papatya düşüyor aklıma seviyor, sevmiyor...
Olsa olsa bilmiyor,
Papatya(m)...
Yani; kır mevsimim...
Sev(m)iyor diye koparılan yapraklar...
Başa taç edilen umutlar...
Beyaz papatyam...

Halil İbrahim Aydın



6 Haziran 2016 Pazartesi

YAĞ'NUR

Hatırlıyorum, yağmurlu bir iklimdi... Saçlarına yağ'nur değdi ve ıslattı gönlümün en kılcal yerini... Hicaz misali yağan nur, ömrümün taksiminden dem aldı. Zaman, makam ile yüklem arasıydı. Akrep ile yelkovana rağmen akşamüstüne takılı kaldı, yağmur...
***
Şırıl şırıl sesi bir yana o eşsiz koku halen burnumda... Mevsim seni çağırmış gibi yağdı en derinden ve sen çıkageldin usul usul... Ömrümün en sade mevsimi, bir hazandı sanki... Nur bir yağdı ömrüme, gönlüme değdi... Sade bir mevsimsel devinim değildi, yağ'nur...
***
Toprak kokar yağmur sonraları her yanımız, nerden geldiğimizi unutmayalım diye... Bir avuç toprak ve hayat olan su; yağ'nur... Toprağa soluk olan yağmur... Bir de gökkuşağı çıkınca, sarar her yanımızı renk cümbüşü... İşte o an anlarsın gökkuşağı misali bir varmış bir yokmuş hikayesini... Yağmur, can olur bir çiçeğin gönlüne, deniz olur mavi günlere... Buhar olmak da hiç uzak değil, bahar olmak da, yağ'nur... Buharla bahar arası değişen yoldur, yağmur...
***
Şimdileri yağan her yağmurda, yağma ihtimali olan her bulutta, iklimde, mevsimde bir sonbaharda çoğu zamanda ilkbaharda anıyorum seni... Zemheride değil seni ıslatan nur... Ne bir gök gürültüsü ne de yıldırım... Güneşli bir gün, yağmur yağar, kulağıma gülşen-i vefa makamı çalınır...
***
Di'li geçmiş zamanları düşlüyorum, efsunkâr ışıltını... Süzülerek damla damla yağan nur; gülü bin eden, kışı bahara çeviren yağ'nur... Yağmur bir yağar kelimeler gibi cümleme... Yağ'nur bir yağar dua gibi ömrüme... Sen yağ nur...
Bugün günlerden bahar
Tenimi ıslatıyor sesinin rengi
Sanki bir bulut bir damla sen
Yağ sen
Billur gibi yağan nur...
***
Bir kuşa hayat olur ya da bir çiçeğe devâ, seni bana getiren yâren olur, yağ'nur... Bir bulut bir Nisan kimi zamanda Eylül, yaram olur... Olur işte, bugün yağan yarın bahar olur... Topraktan gelen toprakla hemhal olur... Toprağa düşünce yağ'nur insanlığa rahmet, birbirine değmeden denizine kavuşan damla özünde ademoğluna örnek olur... Olur, yağan her daim nur olur... Anlayana bir dem, insanlığa hemdem olur...
Sade bir nur...
Yağ'nur...


Halil İbrahim AYDIN