Bir uçlu kalem gibiyim bugünlerde... Bir kağıdın
ucunda, canında, yazdıkça yazılası; gelmek de mümkün gitmek de, kim bilir belki sevmek de...
Cümlenin en güzel yerinde, kırıldı ucum, kanadım... Ve hiç bir silgi silemedi
yaralarımı...
***
Yazdım yaralarımı saman kağıda, yokluğunda...
Elimden tutsaydın yazar olurdum, bıraktın şair... Her ihtimalde mutlak
eşitliğim olurdun... Şimdileri hangi tesadüf açıklar zaman demetini bir dem...
Bitmez mi sandın iklim, bu öz işte bir dem...
***
Geriye hayal-i murad makamı kalır, bir de perdesiz
gitarım... Bilirsin, yedi tellidir bağlama, bağlanmaz bir can'a... Bir hal bir
makam, bir makam bin diğerkâm...
Ve o hal, Muhâyyerkûrdî makamı adeta
hayatım, "O beni bir bahâr akşamı
terkedip gitti. Ne o geri geldi ne bu ömür bitti".
***
Gidişini yazmıştı yazgı, bense gelişini; güne bakan
yanını... Kalem ile kelam arası işte... Bir zamanlar taşa, duvara yazdı
ademoğlu en sevdiğinin adını, başka bir zaman diliminde ise kalem ile kağıda...
Her nereye yazarsa yazsın aynı derdi şiyar edinedurdu, insanoğlu... Kalem
tutmayı her bilen, yalnız kalması için yazdı... Geride mi? Değişmeyen yegâne
şey kaldı, yazgı...
***
Kalem bir yazar, kelam edilsin diye ve yazılı olan
kader... Kalemle kelam arası, hayat... Göz açınca adem, kelam edilir kulağına
ezan ve adı yazılır ömrüne... Yaşar ademoğlu, önce yazılır adı, kimliğe bürünür
bir iklime, son noktada yazılır mezar taşına... Ezanla başlar, ezanla biter
yolculuğu kalemin... Ve sabâ makamıdır, sabah ezanı... Kalem kelama döner,
kelam insana... Kelamı kadardır, âdemoğlu...
***
Böyledir yolculuğu kalemin... Ben gelişini
yazmıştım... Oysaki, gidişin baştan yazılmıştı... Adın ömrüme kalakaldı...
Kumru kalamadık belki ama çok kumru yedik adalarda... Hatıraların bana armağan
kaldı... Senin dışında çok şey kaldı...
Kalem dediğin içinde bir alem, bir meal, bir amel barındıran kelâmdır,
senden bana kalakaldı... Senden geriye kalem kaldı...
Kalem dediğin bir 'kal' bin devâ...
Yoktur artık bir mükâleme...
Bin kalem, bir kelam yegâne...
Bir tek kalem kalakaldı...
Öznesi yalnız sen olan kelâm kaldı...
Halil İbrahim AYDIN
Akademisyen / Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder