Kırmızı
gülün adının ve anlamının olduğu günlerdi... Bahar misali sen gelmeden Leylâk kokun
gelir, sarardı dört yanımı... Baharın ilkinde çiçeklenir, eflâtun aşka gelir
dillenir, Sümbül sadece sana imrenirdi... Bir gül bin bahar işte… Son değil
elbet öz'de Nevbahar… Bülbül'e her mevsim gülbahar… Kokusu özündedir çiçeğin
her bahar…
***
Bir
çiçek bir ömür; sade bir gönül… Gönül yıkmak, yazı beklerken bahardan olmak,
bir aşk uğruna yaprakları koparmak neden? Şimdi hangi makamda yazsam geri gelir
özlediğim gözlerin, sade sözlerin… Kelimelerim dökülür yaprak yaprak saman
kağıtlar üzerine… Nerden bilebilirdim ki bir gün koparılacağını çiçeğimin...
***
Hangi
çiçek açar da avunur artık bahar bilmem... Bir hâr-i firkat düştü gönlüme,
silemem... Zaman geçer, ömür geçer de bir tek ellerimden, gönlümden geçiremem, Leylâk
kokusu bahardan kalakaldı... Kulağımda yine Sezen'den aynı şarkı, "Begonvil boy vermiştir şimdi. Yasemen
basmıştır Bodrum'u".
***
Baharda
aşk başka mıdır, bilemem... Papatya nereden bilsin sevip, sevmediğini Nazenin'in...
Suçu yaprağa yüklemek ve çoğu zaman kendini betimleyemezken insan, çiçekten
medet ummak neden? Dikeni olsa da aynı sudan beslenen, her yanı toprak, özü
hayat kokan bir Gül'den, yani bir senden umut etmek neden? Nedensiz ve sensiz
sorular kokarken bu dem, yalın bir yalnızlık alır beni benden...
***
Kalem
kağıtla hemdem olur, bu dem... Dem be dem geçer kendinden bu ben... Geriye
kalır bir aşk-efzâ makamı bir de sen... Böyledir, Efruz'un gece ile hikayesi...
Payıma kalır, Gül, Menekşe, Menevşe, Sümbül mevsiminden... Bir de Leylâk kokusu
geçen ömrümüzden...
***
Kırmızı
gülün adının ve anlamının olduğu günlerdi... Sahi; sizin hiç Karahindiba çiçeğiniz
oldu mu? Benim bir defa oldu. Oldu işte… Tam bahar geldi demişken, bir yel ile
gönlüm viran oldu… Tuttum derken bir yel esti en derinden ve el ile imtihanım
oldu… Soldu içimde zaman… Bahar aynı bahar, değişen bir ilk bir son, sade zaman…
Sonu olsa da baharın, kalır kokusu elimde, çiçeğimin…
***
Yaprak
misali hayat, yüz tutmuş sararmaya... Bir kopma hali değil elbet, yeşermeye
ümit zeminidir... Açmakta mümkün, yeşermekte, elbet solup, kopmakta... Sararıp,
koparsa öz'ünü bilir, yaprak… Her çiçeğin öz'ü sade toprak… İnsan toprak çiçek
toprak… Kopar zaman yaprak yaprak…
***
Böyledir
çiçeklerle hikayem;
İlkbahar
ya da Sonbahar…
Bildim,
bahar oldu….
Leylak
rayihası gönlüme har oldu.
Olan
oldu.
Olsun…
Gönlüme
bahar doldu.
Her
zaman Nevbahar oldu.
Bir
bahar; yalnız Nevbahar…
Halil
İbrahim Aydın
Akademisyen
/ Yazar