12 Nisan 2020 Pazar

Emel Topkaya'dan "Kelimeler Kadar" Üzerine Bir Tahlil

"Emel Hakk" kitabının yazarı Emel Topkaya

Emel Topkaya / Tarih Öğretmeni
(Erdem Dergisi, 2019, Sayı.10)

Kelimeler Kadar
Halil İbrahim Aydın’ın, Kelimeler Kadar (Şubat, 2018) adlı şiir kitabı, “Yalnızlık Provaları”, “Aralıksız Sevda” ve “Yol Öyküleri” adlı üç bölümden oluşuyor. Şiirleri okurken sanki şairle mehtaplı bir İstanbul gecesine, gramofonda sanat müziğinin çaldığı bir yalı bahçesine gidiyorsunuz. Bu kitabı okurken fildişi renginde bir yalının yine fildişi renginde ferforje berjerinde oturup o nadide ve edebi ruhu hissederek Yahya Kemal, Tanpınar, Orhan Veli’nin hatırasına günümüzden vefakâr bir selam yolladığınızı düşünüyorsunuz.
İlk bölümde şairin itidalli kelime oyunlarıyla anlam yakalayan iç sesi eşliğinde önce yalınlık, yalnızlık ikilisinin çağrışımıyla kendi köşenize çekiliyorsunuz. Sonra şair nostaljiyle beslenmiş bir özlemin içinde çocukluğuna, anılarına uzanıyor. Ayrıca modern zamanın hoyrat ruhuna sitem etmeyi unutmadan, insanın kalabalık içindeki yalnızlığına dokunmadan geçmiyor. Şairin şiirlerinde genelde imgeler arası değişik bağ var. Kitabın, ‘Papatya’ şiirinde papatyayı yeryüzünde, yıldızı gökyüzünde umuda veya dileğe dair imge olarak çift örgülü bir anlamı sembolize ederken buluyorsunuz. ‘Bağ Bozumu’ şiirinde de üzüm teşbihi ile şairin ruh halini tasviri, hem zaman hem mekân hem de duyguların evrensel boyuta geçmesi, bağ kelimesinin iki ayrı anlamı üzerinden verilen mesaj dikkate şayan. Üzüm bağı ve gönül bağı arasındaki ince bağı vurgulaması muhteşem.
Şairin genel olarak duygularını bahar, çiçekler, coğrafi ayrıcalıklar, sanat müziği makamları, üzerinden anlatması bir yandan klasik, romantik tarzı hatırlatırken diğer yandan imgesel kelime oyunlarıyla verilen mesajlar ölçüsü şekilde modern ve kendine has tarzı yakaladığını hissettiriyor. Bazen de şairi bizzat kendine ait duygu ve tecrübelerin şiire yansımasını şu mısralarda keyifle görebiliyorsunuz.
Dicle nehri ile başlayan,
Tuna nehri ile uzayan,
Mevsimden mevsime koşan bir hikâyeydi.
Saat gecenin bir yarası,
Dakikalar hemdert oldu kelimelerime.
Şairin kelimelerle oynarken felsefenin, tarihin derin düşüncelerine şiirle cevap verişine de şahit oluyorsunuz.
Ne coğrafya kaderdir ne de sevda…
Gayrettir işte!
Ve sebeptir yazılı olan kader…
Tarihi sevmek gibi
Bazen Hicaz, Hüzzam, Uşşak, Saba makamı mı bu şairden çıktı yoksa bu şair mi onlardan şiir çıkarıyor diye düşündürse de kesin his şu oluyor: Yakın geçmişin elit nostaljisinden süzülen asil bir inceliğin tadını alıyorsunuz.
‘Aralıksız Sevda’ şiirine de değinmeden geçemeyeceğim. Bu şiirde bir yandan aralık ayının yaşattığı soğuk ve beyaz kışla beraber aralıksız sevdasının üşüttüğü ahvalini tasvir ettiğini düşündüğüm dizelerde şair, hem okuyucunun dokunsal algısına, hem duyusal algısına hitap ediyor. Ve şiirlerin hepsinde sevgiliyi hisseden ama ona hükmetmeyen ve imkânsızlıktan, kavuşamamaktan razı bakış açısı hâkim. Duygularını kelimeler kadar yaşamayı kendini şiar edinmiş bir bakışın dizelerinde yol aldığınızı hissediyorsunuz.
Son bölüm “Yol Öyküleri”nde ise ‘Yola Dair’ şiirlerinde insanın varoluşu, amacı, acısı, insanın iradesi ve iradesi üstündeki gerçekleri şiirin içine çok güzel serpilmiş ve tam bir felsefi gerçeklik üzerine yazılmış. Son olarak:
Yol almak
Yolda olmak
Yolunda durmak
Âdem olmak
Bilvesile; varmak gerek…
Hayatın ve insanın yaratılışının tüm karmaşasına rağmen yukarıdaki dizeleri ile yalın ve basit bir gerçeğe insanı davet eder. ‘Bir Nevi Otuz Yaş Şiiri’ ile Orhan Veli’ye gönderme yapan şiirinde ise insandan eksilen hayatın gerçeklerini isabetle vurguluyor.
Son olarak şair, içli, hisli, bitimli insan hakkında bütün bu ince ve derince serzenişten sonra kendini kabullenen bir kapanış tercih etmiş. Nihayetinde yaşadığı ve yaşayamadığı hisleri feryad figan eylediği Leyla’yı da anmayı unutmayarak öylece yarıda kalan bir gerçeğiyle kapanışı yapmıştır. Ama umuda doğru bir kapanıştır bu:
Başka bir yola ‘merhaba’ demek için ‘elveda’…
Sade bir veda…
-Hoşça kalınız.
Dizeleri ile şairin dinginlik ve naifliğini sebebini açıklar gibi kapanışla kitap sonlanır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder